teknoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
teknoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Ocak 2016 Cumartesi

Türkiye'den uzay teknolojilerinde yeni adım


cern.jpg

Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) desteği ile Türkiye'de uzay radyasyon testlerinin yapılabileceği bir laboratuvar kurulacak.


Orta Doğu Teknik Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bilge Demirköz, yaptığı açıklamada, Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) ortaklığı ile Türkiye'de uzay teknolojilerinde yeni bir adım atacaklarını söyledi.
ODTÜ Saçılmalı Demet Hattı projesi için, Yer Gözlem Uydu Teknolojilerinin Geliştirilmesi Projesi (İMECE) kapsamında Kalkınma Bakanlığı’ndan Ağustos 2015’te 5,5 milyon TL destek alındı. 
Bu proje ile yine Kalkınma Bakanlığı’nın desteğiyle Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun Sarayköy Nükleer Eğitim ve Araştırmalar Merkezi’ndeki Proton Hızlandırıcı Tesisi içinde yer alan ArGe odasında yeni bir demet hattı düzenlemesi yapılarak yurt içi altyapı geliştirilecek ve test yeteneği kazanılacak.
"İLK TESTLER GÜNEŞ HÜCRELERİNE YAPILACAK" 
Bu kapsamda, uzay radyasyon testlerinin yapılabileceği bir laboratuvar kurulumu projesine başlanıldığını belirten Demirköz, söz konusu laboratuvar ile uzay projelerine yurt dışı bağımlılığının azalacağını vurguladı.  Bilge Demirköz, laboratuvarın tamamlanmasının ardından ilk testlerin güneş hücrelerine yapılacağını bildirdi.
Proje ile 2,5 yıl sonunda bu radyasyon testlerinin öncelikle İMECE kapsamında uzay için TÜBİTAK MAM Malzeme Enstitüsü tarafından geliştirilen güneş hücrelerinin, TÜBİTAK MAM Enerji Enstitüsü tarafından geliştirilen bataryaların uzay radyasyon testleri de gerçekleştirilecek. Ülkemizde uzay için geliştirilmekte olan elektronik tüm devrelerin uzay radyasyonu dayanıklılık testleri de yapılabilecek. Radyasyon dozimetresi geliştirilmesine yönelik kavramsal çalışmalar yapılacak.”
ODTÜ’de bu proje ile uzay radyasyonu alanında uzmanlaşmış insan kaynağı da yetiştirileceğinin altını çizen Bilge Demirköz, projede 1 doktora sonrası araştırmacı, 2 doktora ve 2 yüksek lisans öğrencisi, 1 proje uzmanı, 1 mühendis ve 3 teknisyenin çalıştığını ve ekibin proje süresince büyümesinin planlandığını da sözlerine ekledi.
KAYNAK:NTV

Düşünce okuma teknolojisi gerçek oluyor

Washington Universitesi'ndeki bilim insanları, beyin sinyallerini düşünme hızında takip ederek çözmeyi başardı.
neuralinterface1
Beyin, insanlık için hala büyük gizemlerle dolu bir organ. Sayısız üniversitede, sayısız bilimsel araştırma beyinin sırlarını çözmek, düşüncenin ve düşünce okumanın gizemini anlayabilmek için tam hızla devam ediyor.
Beyin sinyallerini okuyabilmek aslında bilim kurgu değil, aksine bugünün teknolojisiyle mümkün bir eylem. Öyle ki, bazı elektronik üreticileri bilgisayardaki imleci beyin gücüyle, düşünerek kontrol etmeyi mümkün kılan bazı beyin sinyali okuma cihazları üretiyorlar ve satıyorlar. Hatta, ünlü bilim insanı Stephen Hawking’in hastalığı nedeniyle hareket edemiyor ve konuşamıyor olmasına rağmen, Intel tarafından tasarlanan ve tekerlekli sandalyesine monte edilen özel bilgisayarı düşünce gücüyle kullanıp, düşüncelerini sese çevirmesi ve söylemek istediklerini bilgisayarın hoparlöründen insanlara aktarabilme gibi bir yeteneği olduğunu da unutmayalım.
stephen-hawkingAncak, beyin sinyallerini okuma teknolojisinin en büyük handikabı çok yavaş çalışması. Bu teknolojiyi kullananların kontrol etmek istediği cihazı kullanırken çok yavaş düşünmeleri, çok yorucu bir şekilde düşüncelerine “yavaşça” odaklanmaları gerekiyordu. İşte bu handikap nedeniyle, piyasada satılan giyilebilir cihazları düşünce gücüyle kontrol etmek gibi seçenekler gündeme gelmiyordu. Örneğin, Google’ın Glass gözlükleri ve Oculus Rift gözlükleri düşünerek kontrol edilebilecek cihazlar olmalarına rağmen, teknolojinin çok yavaş çalışması nedeniyle bu yetenekler gözlüklere adapte edilmiyordu.
Washington Üniversitesi’ndeki bilim insanları ise şimdi beyin sinyallerini düşünce hızıyla tespit edebilecek yeni bir yöntem geliştirdiler ve ilk testlerin başarılı olduğunu da açıkladılar. Buna göre, düşünce okuma testine katılan deneklerin hangi resimlere baktığını tahmin etmeye çalışan bilim insanları %96 doğruluk payı ile düşünceleri okumayı başardılar ve beyin sinyallerini 20 ms gibi çok kısa sürede tespit edebildiler.
Bu yeni teknoloji, tüketici elektroniği ürünlerinde kullanılmaya başladığında, AR/VR gözlüklerini, cep telefonlarımızı, akıllı saatlerimizi, düşüncelerimizle kontrol edebilmeye başlayacağız.

25 Ocak 2016 Pazartesi

Yapay zeka 5 milyon kişiyi işinden edecek

Yapay zeka 5 milyon kişiyi işinden edecek !
Gelişen teknolojiyle birlikte robotlar, birçok iş alanında insanların yerini alıyor. 2020 yılına kadar, yapay zeka teknolojisinin gelişmesiyle  5 milyon kişinin işini kaybedeceği tahmin ediliyor.

Yüksek teknoloji ürünü akıllı robotlar, birçok sektörde insanların yerini alıyor. Dünya Ekonomik Forumu'nun Davos zirvesi öncesinde yayınladığı analizde bu sonuca varıldı.

Araştırma, dünyadaki işgücünün yüzde 65'ine sahip 15 ülkede yapıldı. Hazırlanan raporda,  yapay zeka teknolojisinin gelişmesiyle 2020 yılına kadar 5 milyon kişinin işini kaybedebileceği  belirtildi.
Araştırmaya göre, robotların devralacağı iş alanları arasında  büro işleri, üretim, imalat, inşaat, madencilik ve sağlık sektörü öne çıkıyor.
Kadın çalışanların erkeklere oranla daha fazla iş kaybı yaşayacağı da çalışmanın bulguları arasında.  

Aynı dönemde insanlar için yeni iş alanlarının ortaya çıkacağı,  özellikle data analizi ve özel satış temsilcileri gibi alanlarda işgücüne ihtiyaç duyulacağı kaydediliyor.  
Bu hafta Davos'ta yapılacak  dünya ekonomik forumunun  esas konusu da 'dördüncü endüstriyel devrim' olacak.
Bu başlık altında robot teknolojisi, nano kteknoloji, biyo teknoloji ve 3 boyutlu yazıcıların önümüzdeki dönemi nasıl şekillendireceği konuşulacak.


(Ntv)
Fotoğraf